Özet:
Taşınmaz kültür varlıkları, toplumların geçmişine ışık tutan ve kültürel kimliğin sürekliliğini
sağlayan önemli değerlerdir. Estetik ve tarihî anlamlarının yanı sıra, kültürel hafızayı gelecek
nesillere aktaran birer miras niteliğindedir. Ancak kentleşme, altyapı projeleri, ekonomik
büyüme ve küreselleşme süreçleri bu yapıların korunmasını tehdit etmektedir. Restorasyon ve
bakım süreçlerinin maliyetli, uzun ve yasal engellerle sınırlı olması, bu alanda yenilikçi
finansman modellerine olan ihtiyacı artırmıştır. Bu doğrultuda, kamu ve özel sektör iş birliğini
esas alan "Restore Et-İşlet-Devret" (RİD) modeli, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasında
etkili bir çözüm sunmaktadır. RİD modeli, restorasyon sonrası işletme ve bakım süreçlerini
özel sektöre devrederek, kültürel varlıkların sürdürülebilir korunmasını ve ekonomik olarak
işlevselleştirilmesini sağlamaktadır.
Bu çalışma, Türkiye'deki taşınmaz kültür varlıklarının korunmasında önemli bir mekanizma
haline gelen RİD modelinin 2002-2024 yılları arasındaki uygulamalarını incelemektedir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün (VGM) faaliyet raporları ve literatürden elde edilen veriler,
modelin zaman içerisindeki gelişimini, restorasyon sonrası yapıların nasıl işlevlendirildiğini
ve modelin etkilerini ortaya koymaktadır. Çalışmanın bulguları, RİD modelinin kültürel mirası
yaşatarak korunmasına önemli katkılar sağladığını, bu yapıların ekonomik değerlerini
artırdığını ve sürdürülebilir kullanımını teşvik ettiğini göstermektedir. Ayrıca, modelin
taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına yönelik yenilikçi bir çözüm sunduğu ve literatürdeki
boşluğu doldurarak somut veri temelli katkılar sunduğu sonucuna ulaşılmıştır.