Özet:
Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz ve
handikap anlamlarına gelen engel,1
bir şeyi hakkıyla yapamamak veya bir şeye ulaşabilmeye mâni bulunması karşılığında kullanılmaktadır. Ulaşılması gereken duruma
istenildiği gibi ulaşabilme imkânına sahip olamayana yani, vücudunda bir eksiği ya da
kusuru bulunana da engelli2
denilmektedir. Toplumun temel esası olan birey ve onun
etki sahasının daraltılması olarak düşünebileceğimiz engel/engellilik durumu, bireyin
uzuvlarından birinin veya bir kaçının eksik olması ya da bedensel kullanım gücünden
uzak olması anlamında kullanılmaktadır. Birey bu eksikliğe doğuştan sahip olabildiği
gibi hayatın belli bir döneminde, kaza, hastalık vb. bir durumun neticesinde de maruz
kalabilir. Sahip olunan eksiklik bireyin hayatının tamamını olumsuz etkileyebilir. Bu
durum bazen hayat konforundan kimi eksikliklerin meydana gelmesini ve dolayısıyla
yaşam kalitesinin düşmesini beraberinde getirebilmektedir. Bireyin doğuştan veya
daha sonraki bir dönemde yaşamış olduğu engellilik hali, birey açısından bedensel
ve zihinsel kimi eksiklikleri de beraberinde getirmektedir. Bu durum, bireyin toplumsal yaşam aralığından uzaklaşmasında, içine kapanmasında tetikleyici unsur olarak
eksiltili bir hal yaratırken diğer yandan da tersi bir motivasyon olarak bireyi toplum
içerisinde belirleyici bir konuma yükselterek onu daha sonraki dönemlerde toplum
içinde etkili bir konumda olabilmesine imkân tanımaktadır.